Küresel piyasalar resesyon korkusuyla sarsılmış durumda.
ABD borsası, son iki yılın en sert satışlarından birine sahne oldu.
Uzmanlar ABD Başkanı Donald Trump’ın tarifelerinin yol açtığı belirsizliğin, resesyon korkularını körüklediğini belirtiyor.
Ama en çok kaybedenlerin;
Trump’a seçim sonrası destek veren teknoloji devlerinin olması farklı teorileri gündeme getiriyor.
Trump’ın iktidar yolculuğundaki en büyük destekçisi Elon Musk’ın şirketi Tesla’nın hisseleri, dün yüzde 15,4 düşüşle 222 dolara geriledi.
Piyasa değeri ise 1,5 trilyon dolardan 850 milyar dolara indi.
Seçimden sonra Trump’a açık destek veren Amazon’un kurucusu Jeff Bezos’un serveti 260 milyar dolardan 220 milyar dolara düştü.
Meta CEO’su Mark Zuckerberg’in kaybı 38 milyar dolara yaklaştı.
Oracle CEO’su Larry Ellison’un serveti de 211 milyar dolardan 169 milyar dolara geriledi.
Musk’ın seçim zaferinden sonra yaptığı açıklamalar sadece ABD’deki Demokratların büyük tepkisini çekmedi!
Aynı şekilde Musk’ın Avrupa’daki aşırı sağcı siyasi partileri desteklemesi küresel tepkiyi yol açtı.
İnsanlar Musk’ı protesto etmek için Tesla araçlarını satmaya başlamıştı.
Borsadaki son kayıplar boykotun çok daha büyük olduğunu gösteriyor.
Tesla hisseleri bir günde yüzde 15 düşünce Trump da şu açıklamayı yapmak zorunda kaldı:
“Aşırı solcu deliler Elon’un bebeği Tesla’yı HUKUKSUZCA boykot ediyor. Yarın, ona destek olmak için yeni bir Tesla alacağım.” Bazıları boykotlar işe yaramaz diyordu ama İsrail’in savaş yanlısı politikalarını destekleyen küresel markalara karşı Müslümanların gerçekleştirdiği boykotlar bu markalara büyük zarar verdiğini göstermişti.
Musk’ın yaşadığı kayıplar da çağımızda boykotların artık işe yaradığını gösteriyor.
Asıl sorulması gereken soru; bu boykotların devamı gelirse ne olur?
Ekonomik sistem içerisinde sürekli kaybeden insanlar eğer organize olursa boykot daha büyük bir silaha dönüşebilir.
***
BEŞİKTAŞ VE TRABZONSPOR BÜYÜK TAKIM DEĞİL Mİ?
Önce TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu’nun “Türk hakemlerle ligi bitireceğiz.
Bir kere olur o… Kim ne talepte bulunursa bulunsun. Türk hakemlerine güveneceğiz” dediğine dair bir haber çıkı.
Sonra Hacıosmanoğlu “Ben kimseye ‘asla’ gibi bir laf söylemedim…
Henüz alınmış bir karar yok” diyerek çıkan haberi yalanlamış oldu.
Galatasaray’ın tüm itirazlarına rağmen Slavko Vincic derbiyi sorunsuz bir şekilde yönetti. Yıllar sonra ilk kez bir derbide hakem kararlarını konuşmadık.
Normalde şampiyonluk mücadelesi veren Galatasaray ve Fenerbahçe’nin kalan tüm maçlarına yabancı hakemler atanmalıydı.
Bu yapılmadı. “Bari derbileri yabancı hakem yönetsin” dendi.
Ama TFF henüz karar veremedi. Neyi bekliyorlar? Nabız mı yokluyor? Beşiktaş cephesinden fazla itiraz gelmezse yerli hakem mi görevlendirecekler?
Normalde doğru karar alan birinin devamını getirmesi beklenir. Öyleyse Hacıosmanoğlu’nu yabancı hakem ataması yapmasına engelleyen ne?
Şimdi Hacıosmanoğlu, Beşiktaşlılara GS-FB maçı derbi ama sizin GS ile oynayacağınız derbi değil ve o yüzden yabancı hakem getirmeyeceğiz mi diyecek?
Elbette diyemez. Trabzonspor’a da diyemez!
Teknik direktöründen futbolcularına kadar çoğunluğun yabancı olduğu, bazen maç öncesi İstiklal Marşı’nı söyleyecek Türk oyuncunun olmadığı bir ortamda yabancı hakem istememenin milliyetçilikle de bir alakası olamaz.
Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor, Samsunspor ısrarla yabancı hakem istiyor.
Galatasaray neden istemiyor? Ve neden GS’nin istediği oluyor?
***
NÜKLEER ATIKTAN PİL
Ohio State Üniversitesi’nden araştırmacılar, nükleer atıklardan yayılan gama radyasyonunu kullanarak mikroçipleri çalıştırabilecek enerji üretti.
Mevcut sistem yalnızca küçük sensörleri besleyebilecek kapasitede olsa da bilim insanları ilerleyen dönemde daha büyük ölçeklere taşınabileceğini düşünüyor.
Nükleer enerjide en büyük sorun santralin patlama ihtimalidir.
İkinci sorun ise ortaya çıkan radyoaktif atıklar.
Eğer atıklar pil örneğinde olduğu gibi kullanılırsa en temiz enerji nükleer enerji olur.
Zaten enerji krizi ve karbon salınımı düşürme anlaşmaları yüzünden Avrupa ülkeleri nükleer enerjiye dönmeye başlamıştı.
Şimdi atıklar da pile dönüştürülecek.
Türkiye’nin nükleer enerjiye yatırım yapmasını istemeyenler şimdi pişman mı?
***
VER KALİFORNIYA’YI, AL GRÖNLAND’I
BD Başkanı Donald Trump, sık sık Grönland’ı Danimarka’dan satın almak istediğini söylüyor.
Neden olarak da ABD’nin ekonomik güvenliğinden bahsediyor.
Asıl neden; Grönland’ın cep telefonlarından pillere ve elektrik motorlarına kadar her şeyi yapmak için hayati önem taşıyan nadir toprak elementlerinin en büyük sekizinci rezervine sahip olması olabilir.
Öte yandan Danimarkalılar da Grönland’a karşılık ABD’nin Kaliforniya’yı vermesi için imza kampanyası başlattı. Zekice bir karşılık vermişler. İyi yapmışlar.
***
DOMİNİKBELEDİYESİ ÇALIŞIYOR!
Survivor yarışmacılarının adada yaptığı evler, Dominik yönetimince ‘kaçak yapı’ ilan edilerek yıkıldı.
Türkler gecekondu yapma geleneğini Dominik’te bile sürdürmüş. Birkaç ay kalınacak bir yerde kaçak inşaat yapılması garip. Demek ki, Dominik Belediyesi çalışıyormuş.
***
BU NASIL ADALET?
Kocaeli’nde kamyon ile çarpışan araç bir yayaya çarparak hayatını kaybetmesine neden oldu ama sürücüler serbest bırakıldı.
Şaka değil gerçek!
İki şoförün karşılıklı ihmalleri sonucunda bir insan öldü. Ve tutuklama olmayacak mı?
Bu nasıl adalet?
Haber Kaynak : SABAH.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
GÜNDEM
11 Mayıs 2025SPOR
11 Mayıs 2025GÜNDEM
11 Mayıs 2025SPOR
11 Mayıs 2025SPOR
11 Mayıs 2025GÜNDEM
11 Mayıs 2025GÜNDEM
11 Mayıs 2025