Avrupa’da, AB hukuku profesörü Alberto Alemanno
“Bütün renklerimiz direğe” diye bir dalgaların arasında bir yelkenli gemi paylaşımı yaptı. Ve o gemide Türkiye bayrağı da yer alıyordu.
Yani Alemanno “Hepimiz aynı gemideyiz” mesajı verdi, iyi mi?
Yabancı basında Avrupa’nın güvenliği için Türkiye’nin çok önemli bir rol üstlenebileceğine dair haberler, yorumlar da çıkmaya başladı!
Hangi dağda kurt öldü?
Ne oldu da bir anda aynı gemide olduk?
Yoksa bu gemiye binebilmek için artık 80- 90 sayfa evrak toplayıp, kuyruğa girip, haftalarca çıkmasını bekleyip ve genelde de çıkmayan Schengen Vizesi gerekmiyor mu?
Bayram değil, seyran değil, eniştem beni niye öptü?
Yoksa Ukrayna konusunda ABD’den umudu kestiniz mi?
Donald Trump’ın yeni dış politikası Batı ittifakını çıkmaza mı soktu?
Londra’da bir araya gelen liderleriniz Ukrayna’ya askeri desteği sürdürme ve Rusya’ya karşı silahlanmayı artırma kararı aldı.
Ukrayna’yı savunmak için “gönüllüler koalisyonu” kurmaya çalışıyorken Avrupa’nın en hazır ve en dinamik ordusuna sahip olan Türkiye mi aklınıza geldi?
Rusya tehdidine karşı Türkiye’yi yanınızda mı istiyorsunuz?
“Türkiye’nin AB Birliği’nde yeri yok” dediniz.
Seçmenlerinizi “Türkler gelecek” diye korkutup oy topladınız.
Avrupa Birliği’nin sefasında bizi kabul etmediniz. Ufukta savaş varken, cefa günleri yaklaşırken mi bizi hatırladınız?
***
YERLİ HERKÜL!
İzmir’de bir vatandaş, trafiği daraltan park halindeki araçları eliyle kaldırarak kaldırıma yanaştırdı.
Ve bu görüntüler sosyal medyada gündem oldu.
İsmi henüz öğrenilemeyen, sosyal medyada ‘Yerli Herkül’ lakabı takılan adam, araçları altından kavrayarak birkaç hamlede kenara çekmesi dikkat çekti.
Arkadaş, hafif araçları görünce şov yapmış gibi gözüküyor ama o hafif denilen araçları da herkes kaldıramaz.
Adam muhtemelen sporcu.
Yerli Herkül, aslında polis, bekçi ya da belediye artık kim sorumluysa onun yapmadığını yapmış, kendisine teşekkür edilmeli.
Türkiye’de yolun her iki tarafına da araç park ediliyor.
Birçok dar sokak ve yol var.
Bir aracın durması gerektiğinde trafik anında kitleniyor.
Bu durum karşılıklı araç park edilip yolun daraltıldığı her yer için geçerli.
Örneğin Beşiktaş Nüzhetiye Caddesi’nde her gün otobüs ya da çöp kamyonu yolun daralması yüzünden ilerleyemiyor trafik duruyor sonra kornolara basılıyor, kavgalar çıkıyor.
Yetkililerin umursadığı yok!
İddia ediyorum dünyada trafik tartışması ve oto park yeri kapmak için çıkan kavgalarda en çok insan Türkiye’de ölüyor olabilir!
Türkiye’de sorunlar basit olduğunda çözülmeye bile gerek duyulmaz ve sonsuza kadar devam ederler!
***
OBEZİTE ARTIYOR
Dünyada şu an 25 yaş ve üzerindeki 2,11 milyar yetişkin ile 5 ila 24 yaş arasındaki 493 milyon çocuk ve genç fazla kilolu veya obez.
Acil politika reformları ve müdahaleler olmazsa, 2050 yılına kadar 25 yaş ve üzeri bireylerin yüzde 50’sinden fazlasının (3,8 milyar kişi) ve çocukların üçte birinin (746 milyon) obez veya fazla kilolu olması bekleniyor.
Sanılanın aksine obezite sadece çok yemekten kaynaklanmıyor.
Ne kadar hareket ettiğiniz ve ne yediğiniz daha önemli!
Protein değeri düşük, şeker, karbonhidrat ve yağ oranı yüksek kalitesiz gıdalarla beslenmek… Spor yapmamak… Hareketsiz yaşam sürdürmek vs. gibi obeziteyi artıran birçok etken var.
Düşen doğum oranları ve yaşam süresinin sürekli artmasıyla birlikte dünya gelecekte fazla kilolu yaşlılarla dolu büyük bir huzurevine dönüşebilir!
***
BEŞ SAKATLIKTAN SONRA ŞANS BULDU!
Fenerbahçe’nin genç oyuncusu Yusuf Akçiçek, son dönemdeki etkili performansıyla Alman devi Bayern Münih’in yakın takibine girdi.
Böyle oynamaya devam ederse yurtdışına transfer olur.
Yusuf, Fenerbahçe’de Oosterwolde ve Becao sezonu kapattığı, Çağlar, Djiku ve yeni transfer Diego Carlos aynı anda sakatlandığı için forma şansı buldu.
Bir takımda beş stoperin aynı dönemde sakat kalma ihtimali çok düşüktür.
Yusuf gibi daha birçok genç yerli yetenek var ama yabancı transfer hastalığı yüzünden oynama şansı bulamıyorlar.
18-19 yaşındaki gençlerden kurulu Hollanda takımlarının bizimkileri sürekli yenmesi rastlantı değil!
Yabancı sınırı olmasa da takımlarımız Avrupa’da rezil oluyorlar.
Bari yabancı transfer sınır getirilse de Yusuf gibi gençlerimiz yükselme fırsatı bulsa ve milli takım daha güçlü olsa!
***
FARKI GÖREBİLDİNİZ Mİ?
Beşiktaş’ın 122. yılına özel armasında değişiklik uluslararası basına taşınacak kadar çok konuşuldu. Bunu nedeni eski ve yeni armaya bakanların arada bir fark görememesiydi.
İngiliz The Sun gazetesi “Beşiktaş’ın yeni kulüp armasındaki farklılıkları görebiliyorsanız, şahin gözlere sahipsiniz demektir” diyerek haber yaptı. Beşiktaş’tan da yanıt geldi:
“1992’de yaptığınızın aynısı. Not: Kartal gözlerimiz var” paylaşımında The Sun’ın 1992 de yaptığı logo değişiminin fotoğrafına yer verildi. The Sun da tıpkı Beşiktaş gibi ilk bakışta anlaşılmayacak küçük ama önemli değişiklikler yapmıştı.
Arma ve logolar kolay kolay değiştirilmez. Değişiklik yapılacaksa da önceki formu korunarak güncellenir. Beşiktaş’ın yeni armasında Türk bayrağı büyütüldü ve armayla daha uyumlu hale getirildi.
Bayraktaki kırmızı renk, resmi Türk bayrağı tonuna uygun hale getirildi.
Siyah kontür kalınlaştırılarak beyaz kontürle eşit hale getirildi.
‘B,J,K’ harfleri aynı boyuta, ‘1,9,0,3’ rakamları ise aynı kalınlığa getirildi. Dikkatlice bakılmadıkça anlaşılmayan bu değişiklikler aslında baskı uygulamalarında ve dijital ortamlarda daha belirgin ve canlı gözükmesi için önemli.
***
Altyazı
“Keşke benim de kendimi kandırma eşiğim seninki kadar düşük olabilseydi.” (Kış Uykusu)
Haber Kaynak : SABAH.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
GÜNDEM
10 Mayıs 2025SPOR
10 Mayıs 2025GÜNDEM
10 Mayıs 2025SPOR
10 Mayıs 2025SPOR
10 Mayıs 2025GÜNDEM
10 Mayıs 2025GÜNDEM
10 Mayıs 2025